KÜRT DÜŞMANLIĞI TÜRK DEVLETİNİN RESMİ İDEOLOJİSİDİR
15.05.2021
Bilindiği gibi, iki gün önce Mersin-Antalya karayolunda Güney Kürdistanlı bir aile sırf Kürt oldukları için Türk ırkçıları tarafından saldırıya uğradı. Saldırganlar, Kürtlere karşı etnik nefret içeren küfürler savurmuş, aile babası olan şahsı öldürmeye çalışmış, yine ailenin 12 yaşındaki çocuğunu yaralamıştır.
Saldırının Kürt medyası tarafından duyurulmasından sonra sömürgeci devletin Mersin valiliği bir açıklama yayımlayarak olayın trafikte yaşanan basit bir kavga olduğunu iddia etmiştir. Oysa, aynı saatlerde ailenin avukatlığını yapmak için hastahanede bulunan Kürt baro başkanı ve diğer avukatlara karşı sömürgeci devletin polis gücü negatif bir tutum takınarak sürekli sorun çıkartmış, sonrasında da aile ile avukatların ilişkisi bizzat savcı tarafından koparılmak istenmiştir. Sömürgeci kurumların bu tavrı bile “ırkçı saldırı yok” iddiasını yalanlamaktadır.
Güney Kürdistanlı ailenin maruz kaldığı saldırı münferit bir olay değildir. Türkiye’de Kürt halkı her gün ırkçılığa maruz kalmakta, saldırıya uğrama tehlikesi yaşamaktadır. Üstelik hedefe konan Kürdün nereli olduğu, hangi devletin vatandaşı olduğu önemli değildir. Saldırıya uğraması için Kürt olması yeterlidir.
Kürt nefreti Türk resmî ideolojisinin en önemli unsurlarından biridir. Türk devletinin inşa ettiği bu resmî ideolojinin en büyük hedefi Kürtleri tarih sahnesinden silmektir. Ancak, devletin bu anti-Kürt siyasetinin aynı zamanda Türk halkının da çoğunluğu tarafından benimsenmiş olduğunu görüyoruz. Türk toplumsal ırkçılığı kendisini yaşamın her alanında göstermekte, Kürdü yok etme arzusunu pratiğe dökmektedir.
Partimiz PDK-Bakur, halkımızın Türkiye devleti içerisinde bir geleceğinin olmadığını, Türk halkıyla ortak bir yaşam tesis etme imkanının bulunmadığını, Kuzey Kürdistan halkının ayrılma hakkını kullanarak bağımsız devletini kurmasının tek çözüm olduğu yönündeki görüşlerini yeniler, halkımızın bu doğrultuda örgütlenerek siyaset yapması çağrısında bulunur. PDK-BAKUR