Skip to content Skip to footer

PDK-BAKUR GÜNEY KÜRDİSTAN’IN BAĞIMSIZLIK YÜRÜYÜŞÜNDE ATTIĞI ÖNEMLİ ADIMI KUTLAR

10.06.2017

7 Haziran günü Güney Kürdistanlı siyasi partilerin temsilcileri, Başkan Barzani başkanlığında self-determinasyon hakkının kullanımı anlamına gelecek olan bağımsızlık referandumu konusunu görüşmek üzere toplandı ve halkımızın tarihinde bir dönüm noktasına tekabül eden kararı aldı.

Toplantı sonucuna göre ülkemizin Güney parçasında yaşayan halkımız 25 Eylül günü sandık başına giderek kendi geleceklerini belirleyecek oyu kullanacaktır.

Bu karar, Ölümsüz liderimiz Mustafa Barzani’nin bir amaç olarak güneyli halkımızın önüne koyduğu bağımsızlık hedefine her zamankinden çok daha fazla yakın olduğumuz, bağımsızlık mücadelesinde yeni bir aşamaya geçtiğimizi gösteriyor.

Ayrıca karar metinine göre , bağımsızlık referandumu ülkemizin Kerkük, Xanekin, Şingal gibi şu anda Kürdistan Bölge Hükümetine ( Kürdistan Federe Devleti) bağlı olmayan ve “ihtilaflı alanlar” olarak bilinen bölgeleri de kapsamaktadır. Bilindiği gibi 2005 yılında yürürlüğe giren Irak anayasasının ilgili hükümlerine göre en geç 2007 yılında söz konusu alanlarda önce nüfus sayımı daha sonra ise Kürdistan Federe Devleti’ne katılım konusunda referandum yapılacaktı. Kürdistan yönetiminin bütün ısrarlı taleplerine rağmen merkezi hükümet anayasa hükmünün uygulanmasını engelledi. Bu noktadan sonra Irak merkezi hükümetinin adı geçen alanlarla ilgili hükümranlık iddiaları gayri meşru olduğu gibi ilgili anayasa hükümlerinin uygulanmasına fiili ve hukuki olarak gerek kalmamıştır.

Bağımsız Güney Kürdistan sürecini ustalık ve sabırla yöneten sayın başkan Mesud Barzani’nin ortaya koyduğu milliyetçi irade, ülkemizin diğer parçalarındaki halkımıza dayatılmak istenen umutsuzluk psikolojisini paramparça etmiş, Kürdistanlıların kararlı durdukları takdirdi sömürgecilerini alt edebileceklerini ispatlamıştır. Başkan Mesud Barzani’nin milliyetçi pratiğinin güneyli bütün siyasi tarafları bağımsızlık sürecine dahil etme stratejisine dayanması, bize bir kez daha ulusal kurtuluş mücadelesinde ulusal birliğin önemini göstermiştir . PDK-Bakur olarak Başkan Barzani’nin basiretini ve kararlılığını özellikle selamlıyoruz.

Partimiz PDK-Bakur, Self-determinasyon hakkının bütün parçalardaki Kürdistan halkının uluslarası hukukta kaynağını bulan meşru hakkı olduğunu savunur. Bu bağlamda partimiz, Güneydeki halkımızın, self-determinasyon hakkını barış içerisinde tehdit ve saldırılardan uzak, sorunsuz olarak kullanabilmesini diler.

Sömürgeci TC devletinin dışişleri bakanlığı, Güney Kürdistan halkının iradesine saygı duymayarak bağımsızlık referandumu kararını “vahim” olarak nitelendirerek eleştirdi. Öyle anlaşılıyorki TC , elinden geldiği ölçüde Güney Kürdistan’ın bağımsızlık atılımını engellemeye çalışacaktır. TC, alışkanlıklarına uygun biçimde ülkemizde işgalci konumunda bulunan diğer sömürgeci devletler olan İran, Irak ve Suriye’yle ortak hareket etmek için uygun şartları oluşturma yoluna gidecektir.Sömürgecinin bu tavrı bize gösteriyorki Güney Kürdistandaki kazanımların korunmasının ve ileriye taşınmasının yolu, kuzeyde sömürgeciye yaltaklanmaktan değil milliyetçi mücadeleyi yükselterek, anti sömürgeci siyasete uygun yapılanmaktan geçmektedir.

Partimiz PDK-Bakur, üyelerinin gerek bağımsızlık referandumu gerekse daha sonra ortaya çıkması muhtemel bağımsızlık kararının uygulanmasına karşı çıkacak bütün dış ve iç güçlere karşı kanlarının son damlasına kadar mücadele edeceğini şimdiden deklere eder, bağımsızlık yürüyüşünün bu önemli adımını atan Güneydeki halkımızı ve onların siyasi temsilcilerini kardeşçe tebrik eder.

XEBAT JI BO SERXWEBÛNA KURDISTANÊ!

PDK-BAKUR